21 Nisan 2011 Perşembe

Neler Oldu Neler

Blogumdan ayrı kaldığım bu dönemde o kadar çok şey oldu ki... Ama kanunen yazabiliyor olsamda herhalde yapamazdım. Çünkü gelen haberler ŞOK etkisi yaratacak cinsten. En birincisi John Galliano skandalı tabi ki de. Modanın asi çocuğu olarak bilinen Galliano, ırkçılık yaptığı gerekçesiyle Dior'dan atıldı. Moda gibi evrensellik içeren bir sektörde, kanımca, sığ düşüncelere sahip bir insanın olması ve yıllardır bu insana ilah gözüyle bakılması beni ve eminim tüm herkesi büyük şaşkınlığa ve üzüntüye uğrattı. Ayrıca Galliano haziran ayında mahkeme karşısında kendini savunacak...

   
Galliano etkisinden kurtulamamışken Christophe Decarnin'in ayrılık haberi geldi. Son koleksiyonu ile Balmain'i benim için özel kılan bu adama depresyon teşhisi konuldu ve artık görev yapamayacağı söylendi. Gelecekte ne yapacağı daha kesinleşmeyen Decarnin'in modaya geri dönmesini bekliyoruz. Şimdilik vatka omuzlu ceketler ve çengelli iğneyi kullanış tarzıyla aklımızda kalacaktır...

Moda Dünyasında taşlardan biri hareket ettimi diğerlerinin de peşi sıra geleceğini biliyorduk. Boş kalan kreatif direktörlükleri elbette birileri tarafından doldurulacaktır. Zorunlu olarak yeni yetenekler keşfedildikçe görevler hızla el değiştirmeye başladı. Bu değişimi yaşıyan markalardan biri de Gianfranco Ferre oldu. Tomasso Aquilano ve Roberto Rimondi görevlerinden alındı.

Son olarak bir kötü ve bir de iyi haberim var.  Kötü haber: Tüm bu sarsıntılardan D&G'de sağlam çıkamadı. Ve marka tamamen kapanma kararı aldı. İyi haber ise Domenico Dolce ve Steffano Gabbana, Dolce&Gabbana markasına odaklanıcak ve bu başlık altında koleksiyonlarına devam edicek. :)

Hiç yorum yok: