25 Aralık 2010 Cumartesi

Galatamoda ı^ı 'nın Resimlerii

Gittim, Gördüm, Öğrendim,Geldim. Ögrendim çünkü şans eseri Deniz Marşan ve Başak Dizer Fransez'ın Stil Sohbetleri'ne denk geldim. Bildiğiniz ücretsiz stil danışmanlığı yapmakla kalmadılar şu ana kadar ki yanlışları düzelttiler, hangisi daha kötü adlı oyuna verdikleri cevaplarla herkesi güldürdüler :)
                                                        Vintage Akımı Değerlendirmesi

 Erkeklerin bedenlerinden büyük takım elbise giymesi konusu tartışılırken işin erbabı Niyazi Erdoğan'a söz verildi :)

 
                                                     Ciddi meseleler bunlar :)

22 Aralık 2010 Çarşamba

Galatamoda ı^ı

Yaza yaklaştıkça Paris, Milano ve London'daki moda haftalarının defilerini ve önümüzdeki yazın modasını açıklayacağım ama şu an ülkemizde gerçeklerşen önemli bir olay var. 3. GALATAMODA Festivali.
Bugün yani 22 Aralık Çarşamba günü başlayan bu etkinlik Tepebaşı'nda  (Beyoğlu) Pazar'a kadar devam edilyor. Kurulan çadırda en iyi Türk tasarımcılar, tasarımlarını 20-750 tl arasında bir fiyatla satışa sunuyor. Benim favorim Gamze Saraçoğlu tabi ki. Ve Cumartesi günü kalanlarla yetinmek için oraya gideceğim :) Resim çekersem tabi ki sizinle paylaşacağım :)

Yeni resimlerle burada olacağım... :)

17 Aralık 2010 Cuma

Dior (Spring-Summer 2011)

Üşüyoruz, farkındayım ama PFW'de görücüye çıkmış olan bu 2011 ilkbahar-yaz defileleri içimizi ısıtacak. Başlangıcı Dior'la yapmak istedim çünkü izleyicileri arasında Kate Moss vardı. Onun da bendeki yeri farklıdır. Neyse ilk defileyi izleyişimde aklıma gelen ilk şey ''Pearl Harbor'' filmiydi. Ordaki hemşirelerin saçları, denizci şapkaları, ayakkabılardaki gemi halatı görünümü...herşey o filmi çağrıştırdı bana. Ve bu defileyi o film kadar sevdim.



Paris Fashion Week'deki defileleri bu kadar geç aktarmaya başladığım için özürlerimi sunar, en kısa zamanda devamını getirmeye çalışacağım :)

13 Aralık 2010 Pazartesi

Sıcak Eller ;)

Bazılarımızın ellerini ısıtacak birileri yok ama kadınların buna ihtiyacı da yok bir an sıcak çikolata ve kar görünce duygusallığım tuttu. Neyse asıl konumuz ellerimizi sıcak tutmamız ve bunu da 2. sınıf çocuğu gibi örgü eldivenlerle yapmamamız. Nasıl sıcak tutacağız? Tabi ki DERİ ELDİVENLER. Özellikle bu kışın favorileri uzuuuuuuuuuuuuuuun deri eldivenler.
Bakınız:
 Uzun olanlar bana göre değil diyenler için Finger Cuff yada Chain Cuff'lar :)




Hoşgeldin Kar :)

İstanbul'a kar geldii... Beklenmedik bir şekilde soğuk geçen kış için bizi ekstra ısıtck bişeyler lazım. Ayrıca kar demek kayak demek, snowboard demek hepsi de bize alınması gereken malzeme demek. :)
Öncelikle ayakları ısıtmak lazım. Bunu yaparken de hoş görünmek lazım. Geçen senenin yağmurluklu görüntülerinin aksine geçen yazıda da bahsettiğim gibi kürklü modeller rövanşta. Yani Anna Wintour etkisi heryerde...
Bakınız 1) Dolge & Gabbana

Bakınız 2) Chanel
Ayaklar tamamdır.

4 Aralık 2010 Cumartesi

Gecikmiş Kış Modası 2010-11

Farkındayım evet. Kışın ortası denebilecek zamana geldik ve ben daha yeni yeni ufak trend ipuçlarını veriyorum. Suçluyum farkındayım. Ama öncelikle alıp denemem giymem beğenmem gerekiyordu dimi? Size gereksiz şeyler aldırırsam inanın çok üzülürüm. Sırf pişmanlık duymayın diye bu kadar geciktim. Evet günah çıkarmam bitti ve asıl konuya dönüyruz. ''Bu kış almanız gereken şeyler.''
Öncelikle shoe boots lazım.
bknz : Christian Louboutin 2010 sezonu
Bu şey muhteşem olsa da siz her zaman giyebilceğiniz bir şey alın.
Bknz: Cassette Butik'ten inciler.




Yine shoe boots stiline dahil edilen ama benim için ayrı bir öneme sahip bir model.

              
Listedeki ikinci sırada ise ''leopar desenli herşey'' var.
Mesela: Gömlek, loafer, çanta, ceket, tayt .




Ve şimdilik son olarak Anna Wintour sayesinde eski popüleritesini yeniden kazanan:  Kürk. Hayvanların öldürülmesini onaylamadığımdan suni olanlarını tercih etmenizi rica ederim :)



Modayla kalın :)

2 Ekim 2010 Cumartesi

Fashion Weeks.

Moda haftaları sonlanırken herkes önümüzdeki senenin ilkbahar ve yazında ne giyeceğini kararlaştırdı. Neden bilmiyorum ama özellikle Milano haftasını takip etmek için özel bir efor sarfettim. Ancak Londra, New York, Paris, Tokyo moda haftalarındaki bazı defileleri ne yazık ki takip edemedim. Milano'daki Dolce& Gabbana, Emilio Pucci, Versace, Alberta Ferretti, Bottega Veneta, Versus, Jil Sander, Giorgio Armani, Gucci, Gianfranco Ferré, Prada ve Missoni defilelerinden en net hatırladığım yani benim için ''İŞTE BUDUR''lar Dolge&Gabbana defilelerindekilerdi. Birinde çiçeklerin canlılığı ve 90'ların güzelliği varken diğerinde dantel ve beyazın muhteşem büyüsü vardı.




16 Eylül 2010 Perşembe

Fashion Night Out - Bağdat Caddesi

Vogue dergisinde vaad edilen pek çok yerin vaad edildiği üzere indirime girmemiş olması can sıkıcı ve insanın kendini kandırılmış gibi hissetmesine yol açsada 00.00'a kadar alış-veriş yapmak güzeldi. Hele de mağazalar bu kadar cıvıl cıvıl ve hareketli iken. Bu konuda en çok takdiri kesinlikle Tommy Hilfiger, Benetton ve Accessorize hak etti.


Ve önümüzdeki sene trafiği kapatarak işe başlarlarsa eminim çok daha güzel bir gece bizi bekleyebilir. ;)

14 Eylül 2010 Salı

ESMOD

Esmod İstanbul'da bugün workshop günü vardı. Tabikii bu fırsatı kaçırmdım ve geç de olsa programa katıldım. Ben vardığımda diğer katılımcılar çoktan çizim aşamasını geçmiş, uygulama aşamasını yarılamışlardı. O kadar geçde olsa o ortamı ve normal insanlardaki yaratıcı fikirlerin ürünlerini görmek beni fazlasıyla heyecanlandırdı. Eğer Modelistlik ve Stilistlikle ilgileniyorsanız bu işe başlayabileceğiniz bir yer arıyorsanız, uluslarası nadir kurumlardan olan, burayı deniyebilirsiniz. Modelisliği denemeyi düşünüyorum. Hadi hayırlısıı :)


Geç kaldığımdan minik bir hızlandırılmış kurs aldım ve nasıl patron çıkarılır öğrendim.Olleyyyyy :)
Artık moda takip edilmemeli, yaratılmalı. :)









10 Eylül 2010 Cuma

Biten yazın son anısı: Ayvalık.

Yazın moda burada. Veya burası yazın moda. Bodrum, Çeşme, Antalya'yı bir kenare bırakıyoruz artık. Artık gittikçe kalabalıklaşan ve yabancı turistten çok yerlilerin akın ettiği yer burası. Tabi ki Ayvalık. Yazdan isteyebileceğiniz herşeyi sağlamakla birlikte kendininizi Türkiye'de gibi hissedebileceğiniz nadir yazlık mekanlardan. Kısa bir tatil özetini resimlerle yaptığım gibi mutlaka yapmanız gereken 5 şeyi de yazacağım.
Bunlar;
*Tekne turu yapmak
*Şeytan sofrasına ve Cunda adasına gitmek
*Kavun içi dondurma yemek
*Güneşlenmek ve denizin tadını çıkarmak
* ve son olarak gece pazarlarını gezmek.
                                  İyi Eğlenceler. ;)


Umarım bir gün sizde bu güzel yerleri gezme şansı yakalarsınız.

8 Eylül 2010 Çarşamba

İstanbul Fashion Week

İstanbul Fashion Week bitti ancak etkisini hala üzerimde. Boynere baktım bugün ve defilesini izleme fırsatı bulduğum Mehtap Elaidi parçalarını gördüm. Bir an duygusal bir bağ kuruldu aramızda hemen birkaçını denedim ve denettirdim. Beğendiklerimiz hooop sepete.


Defilelerin bahsine çok geçmeden önce İstanbul Teknik Üniversitesi ‘nin Taşkışla kampüsünden fashion weeke özel görüntüleri göstermek istiyorum.


Defileler kadar gelen konuklarda ilgi çekiciydi. Her biri sıkı bir moda takipçisi olduğunu kanıtlamak ister gibiydi. Ki başarılı da oldular. İstanbul modayı bu kadar önemsediğini daha güzel sergileyemezdi.


Şimdi biraz defilelrden bahsedelim. Hala pişmanlığını yaşadığım, o gidemediğim Günseli Türkay (Deniz Berdan katkıysıyla olan) defilesiii... Resimlerini inceledim, defileyi sonradan da olsa izledim. Tek kelime ile harika. Çok yaratıcı, çok hareketli, çok çok enerjik ve çok daha fazlası. :)

Eh biraz da erkek giyimine göz atalım dedik avva defilesine gittik. Siz okuyucularımız sıkılmasın diye bu bölümü atlıyrum ama hoşunuzagideceğini düşündüğüm bir kaç resmi de paylaşmadan edemeyeceğim :)

Son olarak KOTON 2010-2011 Beach defilesi. Bir kere Koton önümüzdeki yaz, sahillerde boy göstereceğini kanıtladı. VE defileside gerçekten izlemeye değerdi. Ebru Şallı, Harun Tan,Demet Kutluay, Hıncal Uluç, Türker İnanoğlu ve sevgilisi de böyle düşünmüş olacaklar ki en şık halleri ile oradaydılar. Ve Koton’un son sürpizi Alessandra Ambrosio oldu. Muhteşem fizik ve güzelliğiyle herkesi büyüleyen Alessandra...


Defileler biter bitmez direk evine giden yoktur herhalde. Biz de böyle bir yanlış yapmamk için after party’ye kaldık. Evcilik oyunundan tanıdığımız Dünya’nın en şirin insanı ilan edebileceğim şarkıcı Kendi’yi gördük. Tabiki hemen bir resim. Sonra K1 dövüşüne gittiğim günden beri ilgi ile takip ettiğim Atakan Arslan’a rastladım. Fotoğraf makinesini zaten elimizden düşürmüyorduk onu görüp de çekilmezsem olmaz diyip hemen bir hatıra karesi yakaldım. Sonra da gönlümce dans ettim. Ve böylece bende mutlu sonuma kavuştum. :)