29 Nisan 2011 Cuma

Royal Wedding

Her minik kızın hayaliymiş prenses olmak. Bembeyaz gelinlik içinde muhteşem bi şekilde evlenmek...Kate Middleton, bugün tüm kızların bu hayalini yaşıyor. Prens William ile evlenerek...
Bu kısmı açıkçası beni açmıyor, o yüzden hızlı geçerek Sarah Burton imzalı gelinliğe gelelim. Şu ana kadar gördüğüm en zarif gelinlik desem yeri olur herhalde. Hele elindeki buken alışılagelmişin dışında ama yakında her gelinin elinde göreceğimiz cinstendi. 

Ne kadar güzel de olsa bu gelinlik Kralice Elizabeth'in gelinliğini anımsatmıyor değildi.

Şimdi gerçek bir masal gibi sonsuza dek mutlu yaşamalarının zamanı sanırım.. :)

21 Nisan 2011 Perşembe

Neler Oldu Neler

Blogumdan ayrı kaldığım bu dönemde o kadar çok şey oldu ki... Ama kanunen yazabiliyor olsamda herhalde yapamazdım. Çünkü gelen haberler ŞOK etkisi yaratacak cinsten. En birincisi John Galliano skandalı tabi ki de. Modanın asi çocuğu olarak bilinen Galliano, ırkçılık yaptığı gerekçesiyle Dior'dan atıldı. Moda gibi evrensellik içeren bir sektörde, kanımca, sığ düşüncelere sahip bir insanın olması ve yıllardır bu insana ilah gözüyle bakılması beni ve eminim tüm herkesi büyük şaşkınlığa ve üzüntüye uğrattı. Ayrıca Galliano haziran ayında mahkeme karşısında kendini savunacak...

   
Galliano etkisinden kurtulamamışken Christophe Decarnin'in ayrılık haberi geldi. Son koleksiyonu ile Balmain'i benim için özel kılan bu adama depresyon teşhisi konuldu ve artık görev yapamayacağı söylendi. Gelecekte ne yapacağı daha kesinleşmeyen Decarnin'in modaya geri dönmesini bekliyoruz. Şimdilik vatka omuzlu ceketler ve çengelli iğneyi kullanış tarzıyla aklımızda kalacaktır...

Moda Dünyasında taşlardan biri hareket ettimi diğerlerinin de peşi sıra geleceğini biliyorduk. Boş kalan kreatif direktörlükleri elbette birileri tarafından doldurulacaktır. Zorunlu olarak yeni yetenekler keşfedildikçe görevler hızla el değiştirmeye başladı. Bu değişimi yaşıyan markalardan biri de Gianfranco Ferre oldu. Tomasso Aquilano ve Roberto Rimondi görevlerinden alındı.

Son olarak bir kötü ve bir de iyi haberim var.  Kötü haber: Tüm bu sarsıntılardan D&G'de sağlam çıkamadı. Ve marka tamamen kapanma kararı aldı. İyi haber ise Domenico Dolce ve Steffano Gabbana, Dolce&Gabbana markasına odaklanıcak ve bu başlık altında koleksiyonlarına devam edicek. :)

Sonunda ÖZGÜRLÜK

Ne kadar modayla ilgili bir blogum olsada son 2 aydır devam eden bu rezalete bir sitem yazısı yazmadan yazılarıma devam etmeyeceğim. Digiturk'ün açtığı dava yüzünden 2 aydır bloggerlar yasal yollarla bloglarına erişemiyor ve yazılarını paylaşamıyorlardı. Günümüz teknoloji dünyasında blog yazılarının iletişim ve paylaşımda nasıl büyük bir yere sahip olduğunu anlatmama gerek yoktur herhalde. Blogları kapatmak; halkın, bir şeyler paylaşmak isteyen insanların,sesini kesmekle aynı şeydir. Hak ararken çiğnedikleri bu hakları göz önüne almayan yetkililer sonunda hatalarını fark etmiş olacak ki özgürce ve dilediğimizce yazabiliyoruz artık yazılarımızı.


                         Türkiye için böyle bir ayıbın bir daha gerçekleşmemesi dilğiyle.